"BÜYÜLÜ DENİZ" İSİMLİ ÇOCUK ROMANIM 8 YAŞ ÜSTÜNDEKİ TÜM HAYALPERESTLER İÇİN ARTIK KİTAPÇILARDA! :)

Gittim... Geldim...

28 Haziran 2013
Öncelikle siteye yorum / soru bırakan herkesten gecikmeli yanıtlarımdan dolayı özür dilerim. Tüm mesajlarınızı hemen bu yazının ardından hızla yanıtlayacağım. 

Uzun zamandır yazı güncellemesi yapamadığımın farkındayım. Çok söz, çok fotoğraf birikti. Umarım bu yaz çok daha keyifli yazılarla buluşabiliriz sizlerle. 

Yokluğumun nedenlerini kısaca özetlemek isterim. Protestolarla başlayan Haziran ayı içerisinde elbette yazı eksikliğimin öncelikli sebebi
1. Çapulculuk yapmak idi

2. Bu yılın başından beri yoğun bir tempoda çalışmamı gerektiren eğitim projemin son seyahatlerini tamamladım. Adana, İzmir ve Ağrı'nın dip bucak yerlerini gezdim; annelerle çalıştım, valiliklerle sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapması için uğraştım; ama en güzeli birbirinden şeker çocuklarla şenliklerde buluştum :) 
Meraklısına detaylar burada: http://345erkenegitimisec.blogspot.com




3. İki arada bir derede yeni şeyler dikmeye çalıştım. Yazısı yakında :))

4. Kısa bir süre önce (tam olarak 21 Haziran) pek sevdiğim kişi Bay KendinDik ile tam 10. evlilik yıldönümümüzü kutladık! 10 yıl... Söylemesi bile garip geliyor :) Önce kendimize romantik bir tatil ayarlamayı istedik. Sonra, gönlümüz evliliğimizin en güzel mahsülünü geride bırakmaya el vermedi ve çocuk parklarından masal ormanlarına uzanan, bol kahkahalı bir tatili hep birlikte yapmaya karar verdik!  Çok güzel fotoğraflarım var! Bilemem tabii kimsenin ilgisini çeker mi ama biz çoook eğlendik ve paylaşmak isterim. Gezi yazıları da birkaç güne servis edilir artık :)) 




Birkaç güne yeni yazılarla görüşmek üzere! :))

















15

sanat her zaman şiddetten daha fazla iz bırakır

12 Haziran 2013

Sanat her zaman şiddetten daha fazla iz bırakır.

ağlattınız beni çocuklar 



#acildemokrasi




5

Bir Çapulcudan Sevgiyle...

03 Haziran 2013
Sevgili arkadaşlar, 

Bir süredir yazılarıma ara verdim. Facebook sayfasından bile paylaşımda bulunamıyorum. Yazılarımı takip eden birçok kişinin de bildiği üzere, ben sadece samimi bir dille yazabiliyorum. Önceden hazırlanmış ya da ruhu olmayan yazılar yayınlamak tarzım değil. Bu nedenle de kendimi iyi hissetmediğimde yazmıyorum. 

Son günlerde ise mesele kendini iyi hissetmemekten daha farklı benim için. Her kafadan bir ses çıktığı, tek sesin dışında hiçbirşeyin anaakım medyada görünmediği, havanın puslu olduğu günlerden geçiyoruz.

Kendi adıma şunu söylemeliyim: Herhangi bir örgüt bayrağı altında aidiyet hissetmeden, sadece ben de buradayım demek için, yanındakine elindeki taşı bırakması için bin dereden su getirirken, karşıdan (arkandan hatta üstünden) seni dinlemeden her türlü darpı yapabileceklerini bile bile bir sokak ortasında durup "ben de burdayım" demek kolay bir şey değil. Bu bir kahramanlık değil kuşkusuz. Ama çok basit de değil. Bu nedenle bir süre daha yazamayacağım sanırım. 

Sokakta çok güzel olayların yanı sıra gerçekten acı görüntüler de var. Samimiyetime inananlar şunu bilsin ki, sokakta bir grup "çapulcu" marjinal ile yer yer "çatışan" polis güçleri yok. Orantısız, provakatif, tehditkar bir polis gücü var. Ona karşılığını taşla sopayla veren 3-5 kişi de bu sivil hareketin sesi ya da yüzü olamaz. Durduğu yerden tepkisini gösterenlere karşı uyarı vermeden kalabalığın üzerine çullanan polis şiddeti karşısında "başbakanlığa yürümek isteyen grupla yer yer çatışma yaşandı" diyebilen bir medya var.

Bu hareket sivil başladı. Umuyoruz ki sivil bitecek. Benim gibi, sizin gibi düşünenlerin, kalabalık içinde sağduyuyu koruyabilenlerin çoğunlukta olması için sessiz kalmayın. Bu iş bittiğinde biz çok daha güzel bir Türkiye'ye uyanacağız. Şimdilik sizlere yürek ısıtıcı fotoğraflarla hoşçakalın demek istiyorum. Sevgiyle...


#direnankara #direnturkiye






















27

Yılın kırmızı elbise modeli...

01 Haziran 2013




#direngeziparki
8
Burada yayımlanan yazı ve görsellerin tüm hakları İrem Sunar Özat'a aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.