Yine çok güzel yaptık öyle değil mi? 2012 yılından beri düzenlediğimiz #dikişodamda29Ekim etkinliğimize bu yılki katılım yine harika oldu! Bu sene ilk defa birden fazla çanta yapılmış. İlk kez dört ayaklı fıstıklara kostüm dikilmiş. Birbirinden şahane elbiseler, ceketler, bluzlar, ev süsleri derken yine çok şenlikli bir etkinlik yaptık sayenizde! Katılan, izleyen, beğenen herkese çok teşekkürler!
EN GÜZEL KIRMIZI - EN GÜZEL BEYAZ 2018 /2
29 Ekim 2018Yine çok güzel yaptık öyle değil mi? 2012 yılından beri düzenlediğimiz #dikişodamda29Ekim etkinliğimize bu yılki katılım yine harika oldu! Bu sene ilk defa birden fazla çanta yapılmış. İlk kez dört ayaklı fıstıklara kostüm dikilmiş. Birbirinden şahane elbiseler, ceketler, bluzlar, ev süsleri derken yine çok şenlikli bir etkinlik yaptık sayenizde! Katılan, izleyen, beğenen herkese çok teşekkürler!
EN GÜZEL KIRMIZI EN GÜZEL BEYAZ -2018
09 Ekim 2018
Daha Ekim ayına girmeden kırmızı ve beyaz kumaşlarını
hazır edenlerden misiniz?
Yoksa bu etkinliği ilk kez duyup da
bayram kutlamalarımıza katılmak için heveslenenlerden mi?
Benim elimden dikiş gelmez ki, ben yine kimselere ses etmeden kenar kenar izleyeyim diyenlerden misiniz?
Bu etkinlik için dikiş becerisine ihtiyacınız yok ki!
Peki neye mi ihtiyaç var? Hemen sıralayayım:
1- Şartlar, imkanlar, kısıtlamalar ne olursa olsun
Cumhuriyet sevgisini içinde ateş gibi taşımak
2- El beceriniz ne olursa olsun,
Cumhuriyet bayramı öncesinde KendinDik.Com'a kırmızı ve beyaz temalı bir el işi çalışması göndermek (gönderim detayları aşağıda)
3- 29 Ekim günü geldiğinde, her nerede olursak olalım
Cumhuriyetimizin doğum gününü kutlayıp,
birbirimizin gönderdiği şahane el işi çalışmalarına alkış tutmak
İşte hepsi bu! Eee? Ne duruyoruz?
Geleneksel "En Güzel Kırmızı - En Güzel Beyaz" Etkinliğimizi başlatalım artık!
BENDE BALERİN KUMAŞI YOK
03 Ekim 2018
Birkaç sene önce
352.ev taşımam sırasında (sayıyı tam tutturamamış olabilirim, ama yaklaşık 300
civarında olmalı; en azından bende yarattığı his itibariyle) depoda bir kutu
buldum. Kutunun içi çocukluk fotoğraflarımla doluydu. Bazısını kahkaha,
bazısını gözyaşı ile incelerken - artık ne kadar bastırdıysam bilinçaltımın dip
kuyularına - hiç hatırlamadığım bir sınıf
fotoğrafı çıktı karşıma.
Fotoğraf 7-8 tane
şirin prenses, bir tane de sevimsiz bir oğlan çocuğunun olduğu bir bale
kursunda çekilmişti. "Aaa…" dedim kendi kendime. "Dur, şimdi
hatırladım. Annemin zoruyla gitmiştim ben buraya bir süre."
Gözlerim o
mini mini tütülü, uzun saçları dramatik bir topuzla başlarının üstünde
toplanmış güzel kızlar arasında kendimi aradı. Ama ben orada yoktum...
İyi de nasıl olur?
Paytak paytak yürümeler, kabarık kabarık tütüler, günlerce çalışılan duruşlar... ve bir
çarpıntı bastı. Yıllarca bastırdığım anılar bir anda hafızamın kıyılarına vurdu. Ben
ortadaki oğlan çocuğuydum!
KARANFİLLER
12 Temmuz 2018
İlk gençlik
yıllarımda, rock müzik dışında ruhuma hitap edebilen Türkçe şarkıları pek bulamazdım. Ne de olsa
bizim neslimiz için Türkçe pop Erol Evgin'den çıkıp, talihsiz bir manevrayla
Yoncimik sapağına girmişti. Ama ruhuma
dokunan birkaç istisnayı da unutamam.
Yeni Türkü'nün
"Karanfiller"i mesela, nasıl da coştururdu ruhumu. O karanfiller benim gözlerimde açardı. Benim
ruhumda kızıllanırdı yaprakları. Daha açar açmaz dalgalanan uçları gibi pırpır
ederdi içim. Yaş 15 :)
Aradan
geçen yıllarda ne karanfiller söndü içimde. Kaç tanesi dalında kırıldı
gitti. Nasıl oluyor bilmiyorum ama o karanfil tohumları ha bire açmaya devam
etti içimde inatla. O tomurcuklar fırfır eteklerini her salladığında, ruhum
tutuşmaya devam etti. Uçasım geliyor hâlâ her bahar rüzgarlarında uzaklara.
Gün
oluyor, devran dönüyor, en büyük dertler bir anda kendini bahara bırakıp
gidiyor. O dertlerin ezici ağırlığına fazla aldanmamayı hâlâ öğreniyorum
tabii. Çok çalışıyorum meselâ.
Çalışmayı hiç bırakmıyorum. Üretmeyi hiç bırakmıyorum. En boğucu zamanlarımda
bile, inatla çalışıyorum. İşin içinden çıkamadığım zamanlarda, aklımla sonunu
göremediğim kuyulara atılmış gibi hissettiğimde bile elimden gelen tek şey daha
fazla üretme inadı oluyor. Benim karanfillerim bugüne kadar böyle tutuna geldi
hayata.
Ah
bu sitede yazmaya fırsat bırakmayan ne heyecanlı projelerim var daha bir
bilseniz! Yakında birkaç tanesini paylaşmayı heyecanla bekliyorum, hâlâ beni okuyanlar kaldıysa tabii :))
6 DAKİKADA NELER YAPILIR?
22 Ocak 20186 dakikada neler yaparsınız? Bugüne kadar hiç düşünmediniz mi? Biraz fikir vereyim:
6 dakikada, bir arkadaşınızı arayabilir ve günlük laklağınızı yapabilirsiniz. Otobüs/dolmuş sırasında bekleyebilir, taksinin gelmesi için yolları gözleyebilirsiniz. 6 dakikada biraz patates soyabilir veya buzdolabını açıp akşama ne pişireceğinizi düşünerek hayallere dalabilirsiniz. Biraz göbeğiniz çıkmışsa, 6 dakikayı ceketinizin önünü en düzgün şekilde kapatmakla geçirebilirsiniz. 6 dakika, kuşkusuz, bir gün içinde pek de önemli bir süre değil. Hele bir ay içinde hiç değil, öyle değil mi? Nasıl da yanılıyorsunuz!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Burada yayımlanan yazı ve görsellerin tüm hakları İrem Sunar Özat'a aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.