Hayatımda ilk kez birinin nedimeliğini yaptım! Yani öyle ağırbaşlı adımlarla papaza doğru yürüdüğünüz, "itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun" repliğinin ardından heyecanlı bekleyişin yaşandığı düğünlerdeki gibi nedimelikten bahsetmiyorum.
Papazı bilmem de "itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun..." ile başlayan cümlenin yerel kültürümüzde pek karşılığı olmaz bana göre. Bizde böyle bir gelenek olsa, düşünsenize kaç düğün madara olurdu? Hanginiz diyebilir benim akrabalarım arasında öyle maymunluk yapabilecek kimse çıkmaz diye? Yok şekerim. Bizde tutmaz...
Neyse, diyeceğim başkaydı benim. İlk kez nedimelik yaptım. Yani ilk kez bir arkadaşımın düğün günü sabahtan akşama yanında olup, onun gelin olma heyecanına siper ettim kendimi. Makyajcıya çemkirdim. Fotoğrafçıyı fırçaladım. Yemekler niye geç geliyor diye hava bastım falan...
Sabahtan kuaförümüze gittik. "Tarz sahibi şehir kadını" saçlarından seçtik.
Atladık arabaya nikahın yapılacağı salona geçtik. Heyecan dorukta!
İlk kez nikah şahidiyim bir de... Havam binbeşyüz.
Nikah kıyıldı, benden afili bir imza...
Şak şak boy fotoları...
Aile öpüşüp koklaşmaları...
Yemek masasına geçiş...
Kibar kibar bakışlar...
Fonda hoş latin müzikleri.
Kim bu karşımdakiler?
"Yine en kibar hallerimizle boş sohbetler yapacağız bütün akşam" bakışmaları... derkennnn...
Angara'nın bağları da
Büklüm büklüm yolları...
Offf of! Mimikler hazır. "Ayyy bu ne? Bu düğünde bile mi bu çalınıyor şekerim yaaa?" diyoruz falan ama bir yandan omzum başladı seyirmeye...
Yanımda Bay KendinDik yemin verdiriyor: "Bak kızım, ben biliyorum seni. Kalkacaksın birazdan dayanamayıp. Sakın bana gel hadi diye baskı yapma!"
"Aaa töbe kalkmam. Çok yüksek topuklularım var hayatım."
Ayaklarım benden bağımsız ritim tutmaya başladı bile!
Ne zaman sarhoş oldun da
Kaldıramıyon kolları...
Off of! Yıllardır bir düğüne gitmişliğim yok. Çağırdılar mı da kapıdan bir görünüp kaçarım hemen. Ne işim var benim pistin ortasında?! Sincanlı Oğuz şarkılarında?!!
Ben sevdim eller aldı da
İçimde acı kaldı...
Masamın karşısında yeni tanıştığımız havalı çift de kalktı... Yok olmuyor! Ay dayanamıyorum ... Kalktım... Açılın!
Çekirgeyi salıverdim
Yazıya yazıya
Pot koymadı koyun ile
Kuzuya kuzuya
Ayağımda Louboutin'lar... Hopluyorum...
Hoplayıver çekirge
Zıplayıver çekirge
Benim canım çekirge
Pıtı pıtı pıtı pıtı çekirge
Louboutin Louboutin olalı böyle çile çekmemiştir. Bu ne sentez yarabbim!
E tabii binbir naz niyazla Bay KendinDik de kaldırıldı sahneye. İki göstermelik alkış tuttu; sıvıştı hemen :) Ben ise hız kesmeden şova devam ediyorum.
Masamızı paylaştığımız çift karşımda... Döktürüyoruz birlikte. Bir ara öyle sapıttık ki karşılıklı "kaprisli dansöz" çekişmesi yapmaya başladık. (O ne diye sormayın. Anlatılmaz... İçten gelir öyle...) Artık erkek tarafı ne gördü ne izledi beni ilgilendirmez :))
Oynamaktan çatlama kıvamına gelmişken, çok şükür benim güzelim Ege havalarıma sıra geldi de yavaş yavaş İzmirli genlerim yerlerine oturmaya başladı.
Ankara'nın saygın opera sanatçılarından bir büyüğümüz kalktı ve nefis bir harmandalı oynadı. Bize de huşu içinde onu izlemek düştü.
Hafif batı müziği tınılarıyla başlayan düzeyli gecemiz, nasıl olduysa Sincanlı damarına bağlandı, oradan Egeye uçtu ve son olarak asker popülasyonu olan bir düğün olması münasebetiyle Harbiye Marşı'yla gözyaşları içinde tamamlandı.
Yıllar yılı asla evlenmem diyen canım arkadaşımı da böylece evlendirmiş olduk :)
Siz çok yaşayın e mi! Siz bir yastıkta kocayın.
Hayatınızdan kahkaha, kalbinizden sevgi, gözlerinizden şefkat eksik kalmasın!
20
Papazı bilmem de "itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun..." ile başlayan cümlenin yerel kültürümüzde pek karşılığı olmaz bana göre. Bizde böyle bir gelenek olsa, düşünsenize kaç düğün madara olurdu? Hanginiz diyebilir benim akrabalarım arasında öyle maymunluk yapabilecek kimse çıkmaz diye? Yok şekerim. Bizde tutmaz...
Neyse, diyeceğim başkaydı benim. İlk kez nedimelik yaptım. Yani ilk kez bir arkadaşımın düğün günü sabahtan akşama yanında olup, onun gelin olma heyecanına siper ettim kendimi. Makyajcıya çemkirdim. Fotoğrafçıyı fırçaladım. Yemekler niye geç geliyor diye hava bastım falan...
Sabahtan kuaförümüze gittik. "Tarz sahibi şehir kadını" saçlarından seçtik.
Atladık arabaya nikahın yapılacağı salona geçtik. Heyecan dorukta!
İlk kez nikah şahidiyim bir de... Havam binbeşyüz.
Nikah kıyıldı, benden afili bir imza...
Şak şak boy fotoları...
Aile öpüşüp koklaşmaları...
Yemek masasına geçiş...
Kibar kibar bakışlar...
Fonda hoş latin müzikleri.
Kim bu karşımdakiler?
"Yine en kibar hallerimizle boş sohbetler yapacağız bütün akşam" bakışmaları... derkennnn...
Angara'nın bağları da
Büklüm büklüm yolları...
Offf of! Mimikler hazır. "Ayyy bu ne? Bu düğünde bile mi bu çalınıyor şekerim yaaa?" diyoruz falan ama bir yandan omzum başladı seyirmeye...
Yanımda Bay KendinDik yemin verdiriyor: "Bak kızım, ben biliyorum seni. Kalkacaksın birazdan dayanamayıp. Sakın bana gel hadi diye baskı yapma!"
"Aaa töbe kalkmam. Çok yüksek topuklularım var hayatım."
Ayaklarım benden bağımsız ritim tutmaya başladı bile!
Ne zaman sarhoş oldun da
Kaldıramıyon kolları...
Off of! Yıllardır bir düğüne gitmişliğim yok. Çağırdılar mı da kapıdan bir görünüp kaçarım hemen. Ne işim var benim pistin ortasında?! Sincanlı Oğuz şarkılarında?!!
Ben sevdim eller aldı da
İçimde acı kaldı...
Masamın karşısında yeni tanıştığımız havalı çift de kalktı... Yok olmuyor! Ay dayanamıyorum ... Kalktım... Açılın!
Çekirgeyi salıverdim
Yazıya yazıya
Pot koymadı koyun ile
Kuzuya kuzuya
Ayağımda Louboutin'lar... Hopluyorum...
Hoplayıver çekirge
Zıplayıver çekirge
Benim canım çekirge
Pıtı pıtı pıtı pıtı çekirge
E tabii binbir naz niyazla Bay KendinDik de kaldırıldı sahneye. İki göstermelik alkış tuttu; sıvıştı hemen :) Ben ise hız kesmeden şova devam ediyorum.
Masamızı paylaştığımız çift karşımda... Döktürüyoruz birlikte. Bir ara öyle sapıttık ki karşılıklı "kaprisli dansöz" çekişmesi yapmaya başladık. (O ne diye sormayın. Anlatılmaz... İçten gelir öyle...) Artık erkek tarafı ne gördü ne izledi beni ilgilendirmez :))
Oynamaktan çatlama kıvamına gelmişken, çok şükür benim güzelim Ege havalarıma sıra geldi de yavaş yavaş İzmirli genlerim yerlerine oturmaya başladı.
Ankara'nın saygın opera sanatçılarından bir büyüğümüz kalktı ve nefis bir harmandalı oynadı. Bize de huşu içinde onu izlemek düştü.
Hafif batı müziği tınılarıyla başlayan düzeyli gecemiz, nasıl olduysa Sincanlı damarına bağlandı, oradan Egeye uçtu ve son olarak asker popülasyonu olan bir düğün olması münasebetiyle Harbiye Marşı'yla gözyaşları içinde tamamlandı.
Yıllar yılı asla evlenmem diyen canım arkadaşımı da böylece evlendirmiş olduk :)
Siz çok yaşayın e mi! Siz bir yastıkta kocayın.
Hayatınızdan kahkaha, kalbinizden sevgi, gözlerinizden şefkat eksik kalmasın!
Sizi seviyorum :))
Meraklısına not:Kendin Dik marifeti düğün elbesine ilişkin bilgiler burada:http://www.kendindik.com/2013/10/kucuk-siyah-elbise.html
Meraklısına not:Kendin Dik marifeti düğün elbesine ilişkin bilgiler burada:http://www.kendindik.com/2013/10/kucuk-siyah-elbise.html