AZ KALDI... AZ KALDI...

Bir haftadır sadece rapor, protokol konuşmaları ve bildiri yazıyorum. 

Ruhumun klavye üzerindeki parmaklarımdan yavaşça süzülüp çıkmasına az kaldı...

Öğren Çekirge yazılarımı özledim... Dikiş masamı özledim.... İmdaaattt... Yetişkin olmak istemiyorum bir süre! 

Az kaldı... Az kaldı... 4 Ekim... Bitiyor... 
:)

22

ARADIĞINIZ KİŞİYE ŞU AN ULAŞILAMIYOR

Aradığınız blog yazarı bir süre ulaşıma kapalı olacaktır...

Projemin kapanışına yaklaşırken son günlerim rapor yazımları, kapanış etkinliği hazırlıkları derken oldukça yoğun geçecek. Bu süre zarfında çok sevdiğim site yazılarına bir süre ara vermek durumundayım. 

Ama Ekim ayından itibaren süper fikirlerim ve çok eğlenceli proje çalışmalarım var blogla ve dikişle ilgili :)

O güne kadar, yazılar biraz aralıklı çıkacak. Ama bu aslında henüz okunmamış eski yazılara göz gezdirmek için nasıl da güzel bir fırsat öyle değil mi? Üstelik bunun için sadece sağ menüdeki tarih sıralamasına göre gruplanmış ARŞİVe tıklamanız yeterli ;)

Hadi sağlıcakla kalın. Bana da kolaylıklar dileyin ki şu yoğun dönemimi su gibi geçirip tekrar eğlenceli blog dünyasına geri dönebileyim!

18

ÖĞREN ÇEKİRGE - ECDADI BELİRSİZ "FRANSIZ DİKİŞİ"

Değerli Çekirgeler,

Bugünkü Öğren Çekirge dersimizi özellikle şifon, ipek vb zor kumaşların temiz dikişinde kullanılan, bir kez öğrenildi mi bir daha hiç bırakmak istenmeyen bir dikiş tekniğine ayırıyoruz: 

Fransız Dikişi!

Şimdi ben buna Fransız dikişi diyorum ama bunun galiba menşei belli değil :)

Ben bunu "Eline Sağlık Programı"nda sergilediğim üstün beceriler sırasında Fransız dikişi diye adlandırmıştım. Hemen ardından programın facebook sayfasında haykırışlar yükselmişti. 

- Bu ne saçmalık! O Fransız Dikişi değil, 40 yıllık temiz dikiştir bir kere!
- Bu ne gavur özentiliği! Bunu bizim büyük büyük annelerimiz ferace olarak dikerdi adı da ferace dikişidir bir kere!
...
daha sayayım mı? :D

Geçtiğimiz günlerde Sevgili Hande de benim tarifle kendisine bir şifon etek dikmiş (meraklısına yazısı burada). O da tekniğin adını beğendirememiş; ona da İngiliz Dikişi ne zaman Fransız dikişi oldu diyor bilenler :) Yorumlardan okuduğum kadarıyla Türkiye'deki teknik okullarda da İngiliz Dikişi olarak anlatılırmış.

Ben bu dikişin ecdadını bilemem arkadaşlar. Ferace dikişi falan karikatürize durumlar da İngiliz dikişi adı için şunu demeliyim. Ben dikiş dikmeyi internetten ve çoğunlukla da İngilizce sitelerden öğrendim. Benim okuduğum her İngiliz-Amerikan menşeili blog da bunu "French Seam" yani "Fransız Dikişi" olarak isimlendiriyordu. Elçiye zeval olmaz :)

Neyse,  biz bu dikiş tekniğinin anasını babasını bırakalım da işin özüne gelelim artık! 

Durumun kısa ve öz açıklaması budur (resmi büyütmek için üstüne tıklayın):

Gerçek fotoğraflarla üzerinden geçmek gerekirse:

1-Birbirine dikmek istediğimiz parçaları TERS yüzleri birbirine bakacak şekilde üst üste getiriyoruz. 

2-Normalde bıraktığımız dikiş payının yarısını ölçü alarak düz dikiş yapıyoruz. Bu yüzden fransız dikişi yapacaksanız dikiş paylarınızı normalde bıraktığınızdan daha uzun bırakmak acemi terzilerin işini kolaylaştırabilir. 
Daha sonra fazlalıklar dikiş çizgisine yakın şekilde kesip temizliyoruz. 

3-Şimdi kumaşları tersine çeviriyoruz ve dikiş paylarımız içerde kalıyor. Orijinal kalıp ebatları minik mavi noktalarla işaretlenmiş durumda. 
Gördüğünüz gibi yukarıda söylediğim -normalde bıraktığımız dikiş payının yarısını baz alarak dikme- meselesi burada netlik kazanacaktır. Zaten kumaşı tersyüz ettiğimiz için ikinci dikişimizde ilk baştaki kalıp ölçüsüne geri gelmiş oluyoruz. Dikiş kitapları bunları nasıl anlatıyor bilemem. Ben bu kısayolu işimi kolaylaştırmak isterken buldum. 

4-İşte dikişimiz giysini iç kısmından böyle görünüyor. Dikiş payları içerde ve son derece gizli vaziyette ;)

5-Giysinin dışında ise dikiş paylarından eser yok! Gördüğünüz üzere, overlok dikişi yapmak, hassas kumaşların ince dikişleriyle uğraşmak gibi bir derdiniz kalmıyor bu dikiş tekniğiyle

Bu da mı kesmedi? O halde şu kısa videoyu izleyin bakalım. 

Ben size daha ne yapayım? 

Dikiş aşkına hizmette sınır yoktur! :D

38

PUANTİYE PUANTİYE GEZMEK

Eskiden hiç hoşuma gitmezdi bunlar. Şimdilerde bir bayılır oldum. 
Eskiden bedava verseler almazdım. Şimdilerde gördüğüm her puantiyeli kumaşa atlıyorum. 

Günlerden bir gün, İrem yine kendini kumaşçıda kaybeder. Bej üstüne lacivert puantiyeli ipeksi bir şifonla göz göze gelirler... Bu aşk burada bitmez ve İrem evdeki kumaş yığınından utanmadan bir de 1.5 mt'lik bir şifon kumaş daha alır gelir. Niye 1.5 mt? Elbise mi yapacağım? Hayır... Aklım var mıydı kumaş alırken? Hayır...

Kumaş yıkanıp da dikiş masama konunca başladığım model karıştırmaya.
Hem şifon olacak hem puantiyeli olacak derken bunları buldum:

Bunlar puantiyelerde güzel duruyor da... Benim gönlüm şöyle dökümlü, wrap bluz havasında birşeylerde...

Kumaşı aldım sardım bizim kıza... Dökümlü hali güzel duruyor gerçekten de. Lakin bizim kız 36 bd. Her zaman aynı havayı vermiyor ben üstüme giydiğimde nedense ;)

Şimdilik iş yoğunluğum çok :/ Şifon da hem esnek hem de yumuşacık. Bana ipek dikişi hazırlığı gibi geliyor. Adım adım vakit buldukça dikeceğim. Birkaç güne konusu çıkar :D

Sizin puantiyelerle aranız ne alemde?

12

ÖĞREN ÇEKİRGE: YAKALARA YIRTMAÇ

Dikişe ilk başladığım zamanlarda yakalardaki yırtmaçlara bakarken parlak cisme sabitlenmiş sazan balığı gibi olurdum. Nasıl bu kadar düzgün ve güzel dikilebiliyordu? İlla hazır giyimde mi elde edilebiliyordu? Bu işin sırrı neydi? 

Kendi giysilerini üretme konusundaki Amerika'yı yeniden keşfetme maceram, sitenin birçok okuru için aşikar. Ben her öğrendiğimi kendi kendime ve internetten baka baka öğrendim. O nedenle, bu yakaların sırrını çözmek de benim için gerçekten Amerika'yı keşfetmek gibi oldu. 

Meğer ne de kolaymış! Üstelik bu yaka yırtmacı meselesi sadece dekoltede değil, yakaların arkasında da yapılabilir olup, eldeki dikiş işini kolayca bitirmenizi sağlıyormuş. 

İşte böyle:

1- Yaka pervazı için kullanacağımız kumaşı ve telayı hazırlıyoruz. 
Bu yazıdan takip edilebilecek detaylarla birbirine dikiyoruz:
http://www.kendindik.com/2013/04/ogren-cekirge-eksik-yaka-pervazn-tamamla.html

2-Yakayı giysiye düz tarafları birbirine gelecek şekilde iğneleyip dikiyoruz. (Not: resimde yakayı bu kadar derinden dikmemin sebebi, modeli kestikten sonra benim için fazla sıkı bir yuvarlak yaka olduğunu fark etmem ve kısa yoldan genişletme yapma gayretimden dolayıdır.)

3- Yırtmacımızı ne kadar uzun istiyoruz? Bunu sadece sırt açıklığı olarak kullanacağım için ben fazla derin tutmadım. Yırtmaç çizgisinin aşağıdaki dikdörtgenin ortasından geçtiğini farz edelim. Yaklaşık 0.5 cmlik yanlardan düz dikiş ile dikdörtgen bir dikiş elde ediyoruz. 

Not:

Eğer yırtmacın kenarları yuvarlak gelsin istiyorsanız, dikdörtgen başlangıcınızı biraz daha yuvarlak dikebilirsiniz. 

4- Şimdi bu dikdörtgenle yırtmaç yerini bluza sabitledikten sonra, dikdörtgenimizin tam ortasından itibaren makasla kesiyoruz.  

Önemli Not: Yırtmacı tam ortadan keserken, uca doğru 1 cm yaklaşınca duruyoruz. Köşe dikişlerine dogru 2 verev kesik atıyoruz ve çeviriyoruz ki potluk yapmasın (Teşekkürler Çiğdem ;) - Bu kısmı anlamamış olanlar Çiğdem'in yorumlar kısmına eklediği resme ve/veya Öğren Çekirge bölümünden "kol pervazı" yapımı yazısına bakabilir )

5- Eğer yırtmacı sırt için açtıysanız, bir tarafına minik bir lastik, diğer tarafında da düğme dikerek güzel bir detay ekleyebilirsiniz. 

6- Elbette son adım olarak da giysinizi üstünüze geçirip, havalı pozlar vermelisiniz...

Herkese iyi haftalarrrr :)))

23

FACEBOOK SAYFASI

Sevgili Arkadaşlar,

Günlük resim, bilgi vb. paylaşımlarının çok daha hızlı ve fazla olduğu KendinDik.Com facebook sayfasının takipçi sayısı dün itibariyle 2000'in üzerine çıktı. 

İlgi gösteren herkese çok teşekkür ediyorum. 

Darısı, bir türlü kullanma becerisini geliştiremediğim diğer sosyal medya araçlarının başına :) 

Bu teşekkür çiçekleri, sayfayı takip eden, yorum bırakan, tartışmalara ve paylaşımlara dahil olan herkese benden gelsin bu sabah ;)

Hepinize keyifli günler, bol dikişlerrr :D

2

BİR PANTOLON VE UÇAN DÜĞMELER

Uzun zamandır kendime yeni bir pantolon dikmek istiyor, ancak son anda gerçeklerle yüzleşmek istemediğimden vazgeçiyordum. 

Kuşkusuz bu gerçek, pantolon dikmenin zorluğu ve benim beceriksizliğim falan değil. Aksine, temel birkaç detayı çözdüğünüzde pantolon dikmek de etek dikmek kadar kolaydır. 

Yanına yaklaşmaktan dehşetle kaçındığım gerçek, keyifli gezmeler ve bol yeme-içmelerle dolu bir yazın ardından pantolon bedeninde hangi üst sınırı zorladığım idi. 

Nihayet, gerçeklerden daha fazla kaçmamaya karar verdim ve ne zamandır gözüme kestirmiş olduğum bir pantolon kalıbını elime aldım. 
Çok şükür, hala incecik, hala filinta gibi bir 40 bedenmişim :))

Yazın 2 kez dikip, her ikisinde de çok memnun kaldığım retro bluzumu hatırladınız mı? Baktım kalıplar çok güzel, hadi bunun bir de pantolonunu deneyeyim dedim.

Zaten modeli benim sevdiğim gibi dar paçaydı. Belde de 2şer pensin duruşunu güzel buldum.

Model çok güzel. Cep yok. Herhangi bir pantolon modeline ayrıca cep eklemek de kolay aslında. Bir gün onu da anlatırım. Ama ilk kez kullanacağım bir pantolonu denemeden, modelde kafama göre değişiklikler yapmak istemedim. 

Herşey güzel. Herşey harika. Mankenlere taş çıkartıyorum falan...Yeterince havalı pozlar verdiysek, biraz da gerçeklerden konuşalım arkadaşlar...
Şimdi yazının başlığında neden "Uçan Düğmeler"den bahsedildiği konusunu ele alalım isterseniz...

UÇAN DÜĞMELERRRR!

Çok sevdiğim bir yeşil tonunda olan pantolon kumaşında kot kumaş gibi bir doku vardı. Ben de fazla uğraşmayayım diye(!) el makinamla delik açıp çıtçıt ekleyeyim dedim. 

Sonuç 1: 3-5 tane zımbayı heba ettikten sonra neden olduğunu anlamadığım bir sebepten bir türlü beceremedim ve ön belin en görünen yerinde kocaman bir delik açtım! 
Sonuç 2: Madem delik açıldı, bari düğme dikeyim dedim. Bu sefer de ilik dikişim bir şahesere dönüştü!
Sonuç 3: Madem düğme de dikemiyorum, bari eski usul, çıtçıt dikerim elimle iç tarafa dedim. Ön taraftaki rezilliği de bir zamanlar takı malzemesi olarak aldığım metal bir aksesuarla gizledim :)

Ne yazık ki uçan düğme serüvenim burada da bitmedi. Aşağıdaki havalı pozda niye bir bel detayı yok sizce? ;)

RETRO PANTOLONLAR= Yüksek bel! 
Yüksek bel ÷ İrem'in göbeği = uçan düğmelerrrr

Durum budur arkadaşlar. Acı ama gerçek :) Olmuyor... Kapanmıyor bir türlü...
Bundan sonra düşük belli modellere laf edersem ağzıma acı biber süreceğim!

Amaaan varsın kapanmasın. Ona mı üzeceğim canımı? Bir dahakini daha alçak bel yapıveririm önden olur biter :D

Gelelim aksesuar ve stilizasyon çalışmalarına...
Malum sonbahara girdik. Ceketler dolaplarımızda ön tribünlere doğru ilerlemekte. Çekiverdim bol kadınlı ceketimi üzerime. Bu ceketi geçen yıl dikmiştim. Çok severek giyiyorum. Yeni pantolonuma da güzel gitti gibi geldi. 

Ayakkabılar hakkında birşey söylememe gerek yok. Onlar kendi kendilerine konuşuyorlar zaten :D

Son olarak aksesuarlara gelelim; bu giysiyi de yine bu yaz aldığım nefis bir gümüş - siyah renkteki uzun kolyeyle tamamlamak istedim. 

Ohh, havam binbeşyüz gene. Ceket, kolye derken göbek de kapandı ;) Hadi kaçtım ben. 

Meraklısına notlar:
Ceket çalışması hakkında daha fazla bilgi burada:
http://www.kendindik.com/2013/01/popart-ceketimle-dunyann-en-buyuk-sanat.html
Aynı retro kalıpla dikmiş olduğum bluzlardan biri burada:
http://www.kendindik.com/2013/08/tarihin-tozlu-yapraklar.html
Diğeri de 2 adım ötesinde:
http://www.kendindik.com/2013/07/retro-kalp-askm-bitmiyor.html

20

BLOG AĞI DÜZENLEMELERİ

 Sevgili Arkadaşlar,

Bir süredir tamamen kendi beceriksizliğimden kaynaklı şekilde "takipteki bloglar" listemi buradan paylaşamıyordum. Son derece zarif fakat aynı oranda da kaprisli olan blog şablonum yüzünden ana sayfamda sürekli kaymalara sebep oluyordu. 

Sorunumu kısmen çözdüğümü düşünüyor, bu ana kadar bana link veren arkadaşlardan özür diliyorum. Elbette internet dünyasında böyle  bir kural yok. Kim kimi isterse takip edebilir ancak biz bloggerlar açısından trafiğin önemli bir kaynağını oluşturan bu blog ağında beni takip edenleri geri takipe almamış olmayı kendi adıma biraz ayıp buluyordum. Son derece gerzekçe tabii farkındayım :))

Bu andan itibaren, bir sonraki beceriksizlik adımıma dek, ana sayfası üzerinden KendinDik.Com'u takibe alan tüm siteleri buradan ben de takibe alacağımı belirtmek isterim. Atladığım olursa lütfen bildirin. 
Anasayfası üzerinden takip yapmak istemeyen blog sahipleri: sizi seviyorum :) Ben sadece kendi adıma böyle bir çözüm geliştirdim. Ben sizleri de severek takip etmeye devam edeceğim. Bloglovin' gibi ortak ağlara üye olmayanlarınız var ise lütfen olsun. Oradan her blogu takip etmek çok kolay oluyor. 
Google+ üzerinden takip eden arkadaşlardan ise kocaman özür diliyorum. Kafam basmıyor daha o networke... Günün birinde, biraz daha fazla vaktim olduğunda onu da çözmeye çalışacağım. :))

Meraklısına Not:
Yukarıdaki fotoğrafı ben çektim. Yurtdışında gittiğim bir Çin lokantasınının tavanından sarkan lambalar bunlar. 
Bu yazıya güzel bir tematik fotoğraf olacağını düşündüm de ;)

Herkese kucak dolusu sevgilerrrr!

13

DIY: SÖK YAKAYI, TAK BİYEYİ, DEĞİŞTİR ESKİ GÖMLEĞİ ;)

Bugün sizlerle basit ve zevkli bir Kendin Yap (DIY) fikri paylaşmak isterim. Ben kendi uydurduğum DIY (do-it-yourself) fikirlerine Kendin Dik Cin Fikri de diyorum bazen. Eğleniyorum öyle kendi kendime :) 

Bugünkü kendin yap projesi kısaca, sıkıldığınız yaka görüntüsünü doğru seçilmiş renkteki bir biye ile değiştirmekten ibaret. Ancak fikrin basitliği, yarattığı değişikliğin etkisi konusunda sizi yanıltmasın. Doğru renkte seçeceğiniz bir biyeyi yaka yerine kullandığınızda giysiniz bambaşka bir havaya bürünüyor.

Bunun örneğini şu gömlek görüntüsüyle paylaşmak isterim:

28

BİRLİKTE DİKİYORUZ ETKİNLİĞİ - MİRAY

Bir zamanlar hevesli ama meşgul 12 blogger varmış. Bu bloggerlardan biri bir gün ortaya bir laf atmış. Buna göre her ay bir blogger kendi sitesinde "birlikte dikiyoruz" etkinliğine ev sahipliği yapacakmış. 

O ayki Burda dergisinden seçilecek modellerden biri hep birlikte dikilecek, sonra ev sahibinin blogunda tek seferde sergilenecekmiş. Etkinliği ilk düzenleyenler bıkmış, aradakiler caymış, olmadık kaprisler havalarda uçuşmuş derken, Pırpır'dan çıkan bu güzelim fikir birden toz olup uçmuş. 

Ama çalışkan blogger ve hevesli terzilerden Miray, bu ay kendi sırasını kullanmakta ve verdiği sözü tutmakta kararlıymış. Dergisini almış, listesini hazırlamış, tüm hevesli terzileri bloguna çağırmış. Güzel insan Miray'ın güzel blogunda etkinliğe katılmak isteyenler işte bu adrese davetliymişşş: 
http://mirayinbohcasi.blogspot.com/2013/09/eylul-dikis-etkinligi.html

16

TÜRKİYE'NİN KUMAŞ PAZARI HARİTASINI ÇIKARTALIM!

GÜNCELLEME:   Harita çıktı! Yeni eklemeler için şu adrese mesaj bırakmanızı rica edeceğim: 

http://www.kendindik.com/2013/10/turkiyenin-kumas-pazari-haritasi.html

Bir fikrim var!

Türkiye'nin dört bir yanında semt semt kumaş pazarlarına ilişkin bir haritamız olsa ne güzel olurdu öyle değil mi?

Mesela ben güzel ülkemi sürekli gezerim iş için / keyif için. Her gittiğim yerde pazarlara girmeyi severim. Ama hangi pazarın nerede ne zaman açıldığını bilmiyorum. Üstelik kumaş bulabileceğim pazarların nerede olduğunu hiç bilmiyorum. 

Düşünsenize? Daha önceden gitmediğiniz bir yere gideceksiniz ve hazır gitmişken oradaki en ilginç kumaş pazarlarına uğramak için elinizde bir harita var! Ben böyle bir kaynağa sahip olmayı çok isterdim doğrusu :)

Ama bunun için yardımınıza ihtiyacım var. Bunun için herkesten en az 1 kere gitmiş oldukları (kulaktan duyma bilgi olmaz!) bir kumaş pazarının:

1. tam adresi (yol tarifi de ek olarak verilebilir)
2. hangi günlerde açık olduğu
3. (varsa) fotoğraflarını

göndermelerini rica ediyorum. 
Eylül ayı boyunca gelen bilgileri toplayayım. Sonra gelen bilgileri interaktif bir haritaya yerleştirir, sonra da herkesin kullanımına açık şekilde internetten paylaşırım. 

Nasıl olur? Katılır mısınız? 
İstanbul, Kayseri, Malatya, Trabzon, Adana... İl il... Semt semt... Nerede oturuyorsanız... nereyi biliyorsanız...

Bilgileri bana özel olarak atabilir (kendindik.com@gmail.com) ya da yorumlar kısmına yazabilirsiniz. Fotoğraf göndermek isteyenler de yorum kutucuğunun sol altındaki ikona tıklayıp dosya ekleyebilir. 

Bence çok faydalı bir eser olacak. Katılan herkese şimdiden teşekkürler :))

132

ARTIK KUMAŞLARI DEĞERLENDİRME SANATI

Artık kumaşlarını atmaya kıyamayanlardan mısınız?

Yanıtınız "hayır" ise, teşekkür eder, size savruk ancak sağlıklı hayatınızda mutluluklar dileriz. 

Yanıtınız "evet" ise, üzgünüm... Onca zamandır büyük bir iştahla aldığınız ve hala dikilmek için sırasını bekleyen kumaş yığınlarınıza bir de hiçbir şeye benzemeyen kumaş parçaları yığınını eklemiş bulunuyorsunuz. Tebrikler!

İşte size bir zamanlar ayıla bayıla aldığınız, sonra uzun süre dikmelere kıyamadığınız, kesip biçmeyi başardıktan sonra bir de ne üdüğü belirsiz parçalarını saklamalara doyamadığınız artık kumaşlarınızı değerlendirmek için birkaç fikir: 

Peplumlasak da mı saklasak? Peplumlamasak da mı saklasak?

Bu zihin açıcı çalışma şu adreste yer alıyor:  http://www.kendindik.com/2013/01/elbiseleri-peplumlama-taktikleri.html

Pantolon paçalarınızı renklendirin; Kollarınızı şenlendirin

Güzel bir pantolon dikip, artık kumaşlarınızla onun paçasına rengarenk bir görünüş verebilir; paçalarınızı kıvırdığınızda bambaşka bir hava elde edebilirsiniz. 
Bu cinfikir şu adreste:  http://www.kendindik.com/2013/01/kolay-kendindik-fikirleri-pantalon.html
Pantolondan artan kumaşlarınızı ise bir başka giysinize kol kumaşı olarak kullanabilirsiniz mesela ;)

Yakalara rekreasyon işleri

Tişörtünüzü diktiniz. Elinizde kumaş kaldı... Üstelik tişört de çok sıkıcı görünüyor! Hemen hızlıca bir rekreasyon çalışmasıyla yakalarınıza çiçekler takabilirsiniz :)
Tişört dikimiyle ilgili faydalı bilgiler bu adreste: 
http://www.kendindik.com/2013/07/ogren-cekirge-tshirt-yakasn-temiz-ve.html

Herkesin bir baykuşu olmalı!

Baykuş yapmak, baykuş yapmayı öğrenmek çok önemli bir bilgidir! Hem muhteşem bakışlı yaratıkların size eşlik etmesini sağlar, hem de minicik kalan kumaşlarınızı faydalı bir esere dönüştürür.
Konuyla ilgili faydalı bilgiler burada:
http://www.kendindik.com/2013/01/gaml-baykusum.html

Dantele kıyılır mı hiç?

Ah o danteller atılır mı?! En minik parçasına kadar geridönüşüm yapılır. Mesela bir dantel elbisenin artık parçaları, bir başka elbisenin eteklerine biye olur; üst kısmına havalı detaya dönüşür...
İşte aynen böyle: 
http://www.kendindik.com/2013/02/puantiyeler-ve-cocukca-hayaller_9.html 

Renkli biyelerle şenlensin giysiler!

Hem esnek hem nefis bir renk. O güzelim kumaş parçaları elbette atılmaz. Hemen bir başka giysiye cıvıl cıvıl biye olmak üzere kenara ayrılır. Arzuya göre düz, arzuya göre fitilli biye olarak kullanılır. 
Nasıl mı? İşte böyle: 
http://www.kendindik.com/2013/02/ogren-cekirge-fitilli-biye-yapm.html

Pervazlara Flamingo

O desenlere bayılmışken, kıyabilir miyim atmaya? Sadece kendim görecek olsam ne yazar! Keyif benim... Kullanırım pervaz niyetine, her baktığımda ağlarım :)

Flamingo elbisesi burada: http://www.kendindik.com/2013/02/flamingo-elbisesi-tamamland.html
Pantolon pervazı yazısı yakında ;)


Sizin artık kumaş değerlendirmeyle ilgili cin fikirleriniz neler?

Tweet

34

ÜCRETSİZ DİKİŞ KURSU DUYURUSU

Geçtiğimiz günlerde Üsküdar Halk Eğitim Merkezinden bir mesaj aldım. 

5 Ekim 2013 tarihinden itibaren İstanbul Bağlarbaşı'nda bulunan Üstüdar Halk Eğitim Merkezinde ücretsiz dikiş kursu açıyorlarmış. Aynı kursu geçtiğimiz yıl da düzenlemişler ve fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla pek de eğlenmişler. 

Merkeze yakın olup da böyle bir kurstan yararlanmak isteyenler aşağıdaki irtibat adreslerinden kursa ulaşabilirler. 

Kursun haftasonları düzenlenmesi planlanıyormuş Kayıtlar 20 Eylül'de son bulacakmış. İlgilenenler fazla vakit kaybetmeden kayıt yaptırsa iyi olur ;)

Gidecek olanlara şimdiden iyi eğlenceler! Sonuçları bildirirsiniz artık :)

ADRES: Baglarbasi semtindeki Uskudar Halk Eğitim Merkezinin adresi aşağıdaki gibidir. Murat Reis Mah. Yeni Dershane Sk. No: 47 Bağlarbaşı Üsküdar/ İSTANBUL  Telefon : 0 216 553 21 34 http://www.uskudarhem.gov.tr/sayfa.asp?id=83&is=iletisim-bilgileri

10

ÖĞREN ÇEKİRGE - YARIM PENSİN GİZEMİ

Bugünkü Öğren Çekirge yazımızı "yarım pens" dediğim, gerçek adının ne olduğunu bilmediğim ve bundan 3 ay önce ilk kez bir retro bluz kalıbını dikerken tanıştığım şahesere ayırıyorum. 

Siteye ilk kez gelip de "Öğren Çekirge ne ola ki?" diyenlere kısaca bir açıklama yapmak isterim.
Öğren Çekirge, İngilizce adıyla tutorials olan, resimli dikiş teknikleri anlatım yazılarının İrem'ce uydurulmuş bir versiyonudur. Bu yazıları yazan hevesli terzimizin sensei olmak gibi bir iddiası yoktur. Öğren Çekirge notlarında hitap edilen çekirge aslında yazarımızın ta kendisidir. 

Dolayısıyla, bana hocam, örtmenim, üstadım, sensei falan gibi yakıştırmalar yapmayınız. Çünkü her an yeni birşey öğrenip de "aaa bu böyle değilmiş aslındaaa" deme ihtimalim mevcuttur ;)

Yarım pens adını uydurduğum, gerçek adını bilen varsa aşağıya yazmasını rica ettiğim bu pens türü, üst beden kalıplarında kullanılan, biraz genişçe tutulup, normal penslerin yarısında dikişi kesilen bir pens türüdür. 

Pens detayını iyice fotoğraflayabilmek için suyla uçan işaret kalemi kullandım. Bu kalemi tüm acemi terzilere ya da tembel tenekelere şiddetle öneririm. Daha acemi iken çok işimi görmüştü bu. - zamanla kendi kendine uçan kalemlerden bahsetmiyorum. Onlar, dikişe bir ara verdiğizde uçup gidiyor sonra da işi yeniden yapmak zorunda kalıyorsunuz :)

Pensi normal pensleri dikmemiz gereken şekilde, yani en geniş yerinden başlayarak aşağı doğru dikiyoruz. 

Pensin geniş ağzındaki ucunu açık bırakıyoruz. Böylesi daha havalı bir etki yaratıyor ;)

Pens açıklığını ütülerken dikkat ediyoruz. Pensin tüm havasının hunharca bastırdığınız ütü iziyle kaçmasını önlüyoruz (aşağıdaki fotoğraf ütü öncesi çekildi). Nispeten daha kalın kumaşlarda biraz daha volümlü duracaktır bu pens detayı. 

Ben bu pensi ilk kez Burda dergisinin Haziran 2013 sayısında çıkarttığı bir retro bluz kalıbında gördüm. O kalıp sayesinde 2 tane nefis yazlık bluz dikmiştim. Biri bu: http://www.kendindik.com/2013/07/retro-kalp-askm-bitmiyor.html linkinden bluza göz gezdirebilirsiniz. 

Daha sonra bu pensin üst bedene verdiği volümlü his çok hoşuma gitti ve normal bir kalıpta da aynısını kullanmayı denedim. Aşağıdaki bardak - çanaklı elbisemde ön pensleri yarım bıraktım ve üstün büzgülü havası daha da bir katlandı. Onun linki de henüz okumadıysanız tam burada:  http://www.kendindik.com/2013/08/biriken-bulasiklar.html

İşte bluzun bitmiş hali. Artık havalı pozlarımı daha rahat verebiliyorum gördüğünüz gibi ;)
Bu projeye ilişkin daha fazla gereksiz bilgiye şu adresten ulaşabilirsiniz:  http://www.kendindik.com/2013/08/tarihin-tozlu-yapraklar.html

Ama çok önemli birşey söylemem lazım... Bu yazıyla hiç ilgisi yok ama bu düğmelerimle kumaşımın uyumunu mutlaka göstermem lazım! 

Kumaş anneciğimden yadigar en az 30 yıllık bir empirme. Sadece kolsuz bir bluz yapabilecek kadar kalmıştı. Düğmeleri -bana göre- dünya paralar vererek Paris'ten almıştım. Küpeleri de bu yaz Kemer'de nefis bir gümüşçüde buldum! 

Hepinize keyifli günler, bol güneşler! :))

41