"BÜYÜLÜ DENİZ" İSİMLİ ÇOCUK ROMANIM 8 YAŞ ÜSTÜNDEKİ TÜM HAYALPERESTLER İÇİN ARTIK KİTAPÇILARDA! :)

RÜZGAR YÜKSELİYOR... YAŞAMA TUTUNMAK GEREK

21 Mart 2016

Yazıyı hazırlayıp ertesi gün yayınlayacaktım. Neşeyle dolu satırlara baktıkça içim daha da coşuyordu.  Sonra Ankara'dan ağlama sesleri geldi… Hemen ardından İstanbul'dan, düzenli aralıklarla diğer şehirlerden... Herkes gibi ben de kabuğumun içine doğru çektim dizlerimi birkaç gün; neşemden utandım. 

Bu siteye üzgünken yazı yazmadığımı söylemiştim daha önce. Ancak ülkemde dinmek bilmeyen son dakika gündemleri devam ettikçe, sessizliklerim de uzadıkça uzadı. Yazacak olsam, bu sefer içim kızgın ve üzgünken zorlama neşeli yazılarla ahkam kesmek okurlara SurvivorTürkiye etkisi yaratmaya çalışmak gibi geldi.  


Huyum kurusun. İyimserlik ruhumda var. Yaşama sevincini korumanın ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu yıllar önce kendi küçük dünyamda patlayan parça tesirli bombalardan sağ çıktıktan sonra öğrenmiştim. 



"RÜZGAR YÜKSELİYOR... YAŞAMA TUTUNMAK GEREK"
(Paul Valery)

Paul Valery'ye ait bu satırı, şairin ününe uygun şekilde, "Deniz Mezarlığı" adlı şiirinden öğrendiğimi söyleyebilseydim keşke. Ama ben bu satırı, oğluma ünlü Japon yönetmen Hayao Miyazaki'nin eşsiz anime filmlerini tanıtmaya başladığımda öğrendim. Birkaç farklı çevirisi var. Bana en şiirsel olanı böylesi geldi... Bu arada, Henüz Miyazaki'nin dünyasına adım atmamış veya çocuklarına bu dünyanın lezzetini tattırmamış olanınız varsa, özellikle de bu dönemde oturup o şahane filmleri izlemenizi ve izlettirmenizi tavsiye ederim. Her ne kadar bu yazıya ismini veren son filmi, onun büyülü dünyasından bir uyanma olarak yorumlansa da, seyretmek ruha iyi geliyor. Bu eleştiriler de başka bir yazar ve başka bir yazının konusu olsun artık.  


Rüzgar yükseliyor; dünyada insanlık tarihine etki edebilecek buluşlar artık çok daha genç, hatta ergenliğini yeni tamamlamış bilim insanları tarafından yapılmaya başlanıyor.

Rüzgar yükseliyor; insanlığımızdan utanacağımız şeyler bir bir su yüzüne çıkmaya başladıkça, değişimin de ilk dönemecini geçmeye başlıyoruz. 

Rüzgar yükseliyor; tüm dünya yavaş yavaş hepimizin aynı teknede gittiğini fark etmeye başlıyor. Aşağıda olandan yukarıdakinin, solda olandan sağdakinin etkinlenmeden yaşayabileceği sanrısı çözülmeye başlıyor.  

Bahara dönen dünyada, gözümüze değen her taze güzelliğe şükretme gayretiyle, günlük işlerimize devam edebilmeliyiz. #Unutmayacağız #Unutturmayacağız #Alışmayacağız Kaliteli yaşama gayretini bırakmayacağız. Yaşama tutunmak gerek.

neşeli günler, beze, iştah, blog, Moskova, Rusya




Bu resmi Instagram hesabımdan yayınladığımda aslında hiç de bu kadar yaygaralı bir kitleye sesleneceğimi tahmin etmemiştim. Öyle keyifli, öyle neşeli bir muhabbet başlatmışlar ki, gece yayınlayıp sabah uyandığımda gelen yorumları görünce neye uğradığımı şaşırdım :)
Tüm yaygaracı, neşeli, dost, edepsiz yorumlarına ve paylaşımlarına yanıt vermeye mecalim yetmedi; hepiciiini öpüyorum :D 


@meribagatur (bu, gelen her yorumu ortalayıp pas atıyor, blogunu okuyan kibar okumuş görmüş der; hürmetini gösterir; aman da maşallah hiçbir lafın altında kalmıyor!)
@betulhaktan (bu, garibim kibarca bir yorum yazıp çekilmiş aradan; sonra gelen yorumlara baktıkça kafası şişmiştir eminim!)
@atelierbyml (bu, yok ben yapmadım diyor; sonra ortalık durulmuşken fitili yakıp geri kaçıyor; bir yakalasam bunu da fena yapıcam...)
@florajafar (bu da güzel güzel soruma yanıt vermiş, sonra tartışmaları pek düzeysiz bulmuş olacak sanırım hoop kaçıp gitmiş aradan :D)
@nurtenbegendi (bu, bakınca diyorsun ablamız, saygı hürmet falan... sonra bir laf ediyor, dağıtıyor hepimizi!) 
@goncaceylandikici (bu, en beteri bu... işte bunu bir yakalasam esas terlik buna gelecek...)
@ozlemsahin71 (bu, henüz tanışmadığım bu, daha benimle tanışmadan girmiş muhabbete en derin yerinden; tam laf ediyordum, topuklu efelerden çıktı; korktum, sustum...)

Benim nefesim yetmiyor... Nefesi yeten buyursun gelsin :)



Yarından itibaren yeni yazılarda görüşmek üzere...




6 yorum

  1. bir kadın değişir dünya değişir ! umutla büyütmeliyiz evlatlarımızı

    YanıtlaSil
  2. O resmin altına ben de yorum yapacaktım ( adı lazım değil kendi yeter ) diye baktım bezeydi yok değildi derken hiiiçç bulaşmayayım ben bunlara dedim. Adını buldunuz mu merak ettim ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu yorumlara daha önce yanıt verdim. Yayınlanmamış :(
      Adını bulduk. Adı "beze".. Senin instagram yorumlarını özlüyorum sevgili Aycan ;)

      Sil
  3. Keşke şu ön yargılardan bir kurtulabilsek.keşke araştırmadan ,empati kurmadan dil uzatmasak hemen,keşke dil din ırk ,renk ayrımı yapmadan;karşımızdakinin insan olması bize yetse,dünyanın neresinde olursak olalım birbirimize nekadar benzediğimizi bir görebilsek,keşke bakar kör olmasak,neiyi olurdu.sevgi ve sygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. Aslinda sizinle tanismistik burada. Belki bir blog yazari olmadigimdan, sadece yorum biraktigim icin hatirlamadiniz beni ;) Arkadaslarim etiketlediginden galiba yakin hissedip daliverdim konuya. Boyle de aciklamis olayim. Topuklu efe denince, ee Izmirliyim ben. Kadini da,erkegi de, cocugu da, genci de efedir orada biliyorsunuz ;) Sevgilerimle

    YanıtlaSil

Burada yayımlanan yazı ve görsellerin tüm hakları İrem Sunar Özat'a aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.